0

Cennet, örtmek, gizlemek anlamına gelen “cenn” kökünden türemiş bir isimdir. Sözlük anlamı, bitki ve ağaçlarıyla toprağı örten bahçe demektir. Çoğulu “cinan ve “cennat”tır. Kur’an’da, müminlerin ahiretteki “ebedi nimet ve saadet yurdu” için isim olarak kullanılır. Cennet ve oradaki hayat sonsuzdur.

Kur’an-ı Kerim’i incelediğimiz zaman, onun cenneti ve cennetlikleri şöyle tasvir ettiğini görürüz: 
Cennet, genişliği göklerle yer kadar olan, yakıcı sıcağın da dondurucu soğuğun da görülmeyeceği
bir yerdir. Temiz su, tadı bozulmayan süt ve süzme bal ırmaklarının yer aldığı cennette, suyu  encefille kokulandırılmış tatlı su pınarı (selsebil) ve sonunda misk kokusu bırakan bir içecek de vardır. Cennet içeceği, baş ağrıtmayan, sarhoş etmeyen, günah işletmeyen, bir içecektir. Cennette türlü meyveler, hurmalıklar, nar ağaçları, bağlar, salkımları sarkmış muz ağaçları ve çeşit çeşit kuş etleri bulunur.
Cennetliklerin elbiseleri ince ve kalın halis ipektendir. Evleri güzeldir. Onlara hizmet etmek için ölümsüz gençler dolaşırlar.
Altın kadeh ve tepsiler dolaştıran bu gençler güzelliklerinden dolayı birer inci sanılırlar. Cennettekilere altlarından ırmaklar akan,
üst üste bina edilmiş köşkler vardır. Yorgunluk ve zahmet çekilmeyecek olan cennette, boş ve yalan söz işitilmez, kalplerden de kin sökülüp atılmıştır.

Cehennem
Kelime olarak derin kuyu anlamına gelen cehennem, ahirette kafirlerin sürekli olarak, günahkar mü’minlerin de günahları ölçüsünde cezalandırılmak üzere kalacakları azap yeridir.
Kur’an’da cehennem anlamında yedi isim daha kullanılmıştır. Bu isimler şunlardır: Nâr (ateş), cahim (son derece büyük, alevleri kat kat yükselen ateş, düşenlerin çoğunun geri dönmediği uçurum), sair (çılgın ateş ve alev), haviye (kızgın ateş), leza(dumansız ve katıksız alev), sakar (ateş), hutame (obur ve kızgın ateş).

Cehennem ve oradaki hayat, Kur’an’da şu şekilde nitelenir:
Suçlular cehenneme vardıklarında, cehennem onlara büyük kıvılcımlar saçacak, uzaktan uğultusu işitilecektir. İnkarcılar için bir zindan olan cehennem, ateşten örtü ve yataklarıyla cehennemlikleri
her taraftan kuşatan, yüzleri dağlayan ve yakan, deriyi soyup kavuran, yüreklere çöken kızgın ateş dolu bir çukurdur.
Yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem, kendisine atılanlardan bıkmayacaktır. İnsanın içine işleyen bir sıcaklık ve kaynar su içinde, serin ve hoş olmayan kara bir dumanın gölgesinde bulunacak,
cehennemliklerin derileri, her yanışında, azabı tatmaları için başka deriler ile değiştirilecektir. Onların yiyeceği zakkum ağacı, içeceği kaynar su ve irindir. Orada serinlik bulamadıkları gibi içecek
güzel bir şey de bulamayacaklardır.
Allah’ı (c.c) görmekten mahrum kalacak olan inkarcılara Allah (c.c) rahmet etmeyecek, cehennem azabı onları ebedi olarak kuşatacaktır.

Ayet örnekleri;

“Hayır! Kim bir kötülük eder de kötülüğü kendisini çepeçevre kuşatırsa işte o kimseler cehennemliktirler. Onlar orada devamlı kalırlar.”
“Bizim ayetlerimizi yalanlayıp da onlara karşı kibirlenmek isteyenler var ya, işte onlara gök kapıları açılmayacak ve onlar, deve iğne deliğine girinceye kadar cennete giremiyeceklerdir! Suçluları işte böyle cezalandırırız!

“Müttakîlere vâdolunan cennetin durumu şöyledir: İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar
vardır. Orada meyvelerin her çeşidi onlarındır. Rablerinden de bağışlama vardır. Hiç bu, ateşte ebedî kalan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?”

“İman edip yararlı iş yapanlara gelince onlar da cennetliktirler. Onlar orada devamlı kalırlar.”



Yorum Gönder

 
Top