TÜRKÇE DERSİ DİLBİLGİSİ KONULARI
DİL:
İnsanların duygu, düşünce ve isteklerini anlatmak için kullandıkları ses ve
işaretlerin tümüne DİL denir.
ANADİL:
Ailemizden ve yakın çevremizden öğrendiğimiz ve okulda geliştirdiğimiz dile ANADİL denir.
TÜRKLERİN GÜNÜMÜZE KADAR KULLANDIĞI
ALFABELER
1-
Göktürk Alfabesi
2-
Uygur Alfabesi
3-
Arap Alfabesi
4-
Yeni Türk Alfabesi (Latin Alfabesi)
DİL BİLGİSİ:
Bir dili doğru konuşmak ve yazmak için gerekli bütün kuralları inceleyen,
gösteren ve öğreten bilim dalına DİL
BİLGİSİ denir.
SES:
Çevreye yayılan titreşimlerin, kulağımız tarafından duyulmasına SES denir.
HARF
HARF:
Sesleri yazmaya yarayan işaretlere HARF
denir.
ALFABE ( ABECE ):
Harflerin belli bir kurala göre dizilmiş şekline ALFABE (ABECE ) denir.
HARFLERİN ÖZELLİKLERİ
*
Alfabemizde 29 harf vardır
*
29 Harfin 8 tanesi ünlü,21tanesi ünsüzdür
ÜNLÜ HARFLER
|
DÜZ
|
YUVARLAK
|
||
GENİŞ
|
DAR
|
GENİŞ
|
DAR
|
|
KALIN ÜNLÜLER
|
A
|
I
|
O
|
U
|
İNCE ÜNLÜLER
|
E
|
İ
|
Ö
|
Ü
|
BÜYÜK ÜNLÜ UYUMU:
Türkçe bir sözcüğün ilk hecesindeki ünlü harf ince ( e,i,ö,ü ) ise sonraki ünlüleri de ince; ilk hecedeki ünlü harf
kalın ( a,ı,o,u ) ise diğer ünlüler
de kalın olur. Bu uyma BÜYÜK ÜNLÜ UYUMU denir.
BÜYÜK ÜNLÜ UYUMUNA UYMAYAN DURUMLAR
1-
Tek heceli sözcüklerde aranmaz. ( Ay-göz-süt )
2-
Birleşik sözcüklerde aranmaz. ( hanımeli –atasözü – Setbaşı )
3-Dilimize
yabancı dillerden giren sözcüklerde aranmaz. ( Telefon – televizyon – metro )
4-Ki
– ken – yor – leyim –imtrak – taş – gil eki alan Türkçe sözcülerde aranmaz .(
Oradaki – okurken – seviyor – sabahleyin – yeşilimtrak – meslektaş –kemalgil )
KÜÇÜK ÜNLÜ UYUMU:
*
Türkçe sözcüklerde düz ünlülerden (
a,e,ı,i ) sonra yine düz ünlüler gelir.
*
Türkçe sözcükler yuvarlak ünlülerle (
o,ö,u,ü)başlıyorsa diğer hecelerdeki ünlüler ya düz geniş ( a,e) ya da dar yuvarlak (u,ü) ile devam eder.
*
Türkçe sözcüklerde (o,ö) yalnızca
ilk hecelerde olur.
ÜNSÜZLERİN ÖZELLİKLERİ
*
Alfabemizde 21 ünsüz vardır
*
8 Tanesi sert ünsüz,13 tanesi yumuşak ünsüzdür
*
8 Tanesi süreksiz ,13 tanesi sürekli ünsüzdür
*
Sert ünsüzleri bulmak için FISTIKÇIŞAHAP sözcüğünün ünsüzlerine bakabiliriz
ÜNSÜZLER
|
SÜREKSİZ
|
SÜREKLİ
|
SERT
|
P
– Ç – T - K
|
F–
H – S – Ş
|
YUMUŞAK
|
B
– C – D - G
|
Ğ
– J – L – M – N – R – V – Y – Z
|
SERT ÜNSÜZLERİN YUMUŞAMASI:
Türkçe sözcüklerin sonlarında bulunan (
p,ç,t,k) sert ünsüz harfleri, ünlü harflerle başlayan bir ek aldıklarında
yumuşayarak (b,c,d,g,ğ) ye dönüşür.
Bu kurala
SERT ÜNSÜZLERİN YUMUŞAMASI
denir.
yaprak +a →yaprağa
SERT ÜNSÜZLERİN BENZEŞMESİ:
Sonu ( p,ç,t,k,f,h,s,ş) sert sessiz
harflerinden biri ile biten sözcüklerin sonuna (c,d,g) harfleri ile başlayan bir ek getirilirse, ekin başındaki
harf setleşir. Bu kurala SERT ÜNSÜZLERİN
BENZEŞMESİ denir.
Yaprak + da → yaprakta
TÜRKÇE SÖZCÜKLERİN ÖZELLİKLERİ:
1-
Türkçe sözcüklerin başlarında iki ünsüz
yan yana bulunmaz.
2-Türkçe
sözcüklerin sonunda (b,c,d,g)
yumuşak ünsüzleri bulunmaz.
3-Türkçe
sözcüklerde iki ünlü harf yan yana
gelmez.
4-Türkçe
sözcüklerde ( j ) ünsüzü bulunmaz.
5-
Türkçe sözcükleri (ğ) ünsüzü ile
başlamaz.
6-Türkçe
sözcüklerin köklerinde aynı iki ünsüz
yan yana bulunmaz.
7-Dilimizde
uzun okunan ünlü harf yoktur.
HECE
HECE:
Ağzımızın bir hareketiyle çıkan, anlamlı veya anlamsız ses ya da ses
topluluğuna HECE denir.
TÜRKÇE’DE ALTI ÇEŞİT HECE VARDIR:
1-
Bir ünlü : a - e
2-Bir
ünlü + bir ünsüz : al – üç
3-Bir
ünsüz + bir ünlü : bu – ha
4-Bir
ünsüz + bir ünlü + bir ünsüz : bal – gel
5-Bir
ünlü + bir ünsüz + bir ünsüz : alt – ilk
6-Bir
ünsüz + bir ünlü + bir ünsüz + bir ünsüz : dört – sarp
HECE DÜŞMESİ ( ÜNLÜ DÜŞMESİ ) :
Dilimizde iki heceli bazı sözcükler, ünlü ile başlayan bir ek aldıklarında
ikinci hecelerindeki ünlü harf düşer. Bu olaya HECE DÜŞMESİ ya da ÜNLÜ
DÜŞMESİ denir.
akıl = aklı burun=burnu fikir=fikri
KAYNAŞTIRMA HARFLERİ:
Türkçe sözcüklerde iki ünlü yan yana bulunmaz. Bu nedenle sonu ünlü ile biten
bir sözcüğe, ünlü ile başlayan bir ek geldiğinde araya (y,ş,s,n) harflerinden biri girer. Bu harflere KAYNAŞTIRMA HARFLERİ denir. Kaynaştırma harfleri YAŞASIN
sözcüğünün ünsüzlerinde vardır.
ULAMA:
Ünsüzle biten bir sözcükten sonra ünlü ile başlayan bir sözcük geldiğinde
bunlar bir sözcükmüş gibi söylenir. Sözcüklerin böyle birleştirilmesine ULAMA denir.
Babam Ankara’dan
geldi.
VURGU:
Cümle içinde bir sözcüğün ya da sözcük içinde bir hecenin diğerlerine göre daha
baskılı, kuvvetli söylenmesine VURGU
denir.
*İki şekilde vurgu yapılır
1-
Sözcük vurgusu
2-Cümle
vurgusu
SÖZCÜK VURGUSU:
Sözcükteki bir hecenin diğerlerine göre daha baskılı, kuvvetli söylenmesine SÖZCÜK VURGUSU denir.
*Vurgu
genellikle son hecededir. ( Başarı
– irice )
*Yer
adlarında genellikle ilk hecededir. (Ankara
– Bursa )
*Üç
ya da dört heceli sözcüklerde vurgu sessizle biten hecelerdedir.
(Ça-nak-ka-le )
CÜMLE VURGUSU:
Cümledeki bir sözcüğün daha baskılı ve kuvvetli söylenmesine CÜMLE VURGUSU denir. Yüklemden önceki öğede vurgu vardır.
*Sınav
sonuçları dün açıklandı.
*Ben
en çok ders çalışmayı severim.
SÖZCÜK
( KELİME )
SÖZCÜK ( KELİME ) :
Tek başına anlamı olan ya da cümlede anlam kazanan, hece veya hece
topluluklarına SÖZCÜK ( KELİME )
denir.
KÖK:
Türkçede bir sözcüğün en küçük parçasına KÖK
denir.
EK:
Sözcük türetmek veya sözcüğün görevini belirtmek için kullanılan ses veya
seslere EK denir.
ÇEKİM EKİ:
Sonuna eklendiği sözcüğün anlamını değiştirmeyen, eklendiği sözcüğü cümle
içinde biçimlendiren eklere ÇEKİM EKİ
denir.
ÇEKİM EKLERİ NELERDİR?
1-
Adın durum ekleri (
i – e – de - den)
2-Çoğul
ekleri (ler
- lar)
3-İyelik
ekleri (sahiplik) [ (i)m – (i)n – (i)]
4-Tamlama
ekleri
(in – i )
5-Eylem
( fiil ) çekim ekleri (kişi ekleri – kip ekleri – olumsuzluk eki )
YAPIM EKLERİ:
Sözcüğün sonuna eklenerek yeni anlamda sözcükler türeten eklere YAPIM EKLERİ denir.
EN ÇOK KULLANILAN YAPIM EKLERİ
Lik – ki – ci – cik – ce – daş –
siz – cil – men – gi – gin – me – iş – mek – inç – gen – ecek – inli – in – ir
– leş
YAPILARINA GÖRE SÖZCÜKLER
1-
Basit ( kök ) sözcükler.
2-
Türemiş ( gövde ) sözcükler.
3-Birleşik
sözcükler.
BASİT SÖZCÜKLER:
Yapım eki almamış, başka bir sözcükle birleşmemiş, anlamlı olarak daha küçük
parçalara ayrılamayan sözcüklere BASİT (
KÖK ) SÖZCÜKLER denir.
Çiçek – sandalye – pasta
TÜREMİŞ SÖZCÜKLER:
Basit sözcüklere yapım eklerinin gelmesiyle oluşan yeni anlamlarda sözcüklere TÜREMİŞ SÖZCÜKLER denir. Türemiş ( gövde ) sözcüklerde kök
sözcükler arasında mutlaka anlam ilişkisi vardır.
Oduncu – tuzsuz – kitaplık – gördü
– meslektaş
BİRLEŞİK SÖZCÜKLER:
Birden çok sözcüğün birleşip kaynaşarak meydana getirdiği yeni anlamdaki
sözcüklere BİRLEŞİK SÖZCÜK denir.
Başkent – keçiboynuzu – biçerdöver
– bilgisayar
AYRI YAZILAN BİRLEŞİK SÖZCÜKLER
*Birleşme
sırasında sözcükler, sözcük anlamlarını kaybetmemişlerse bu birleşik sözcükler
ayrı yazılır.
(Köpek balığı – meyve suyu – kutup
yıldızı )
GERÇEK (SÖZLÜK)ANLAMLI SÖZCÜKLER:
Bir sözcüğün sözlükte belirtilen anlamına GERÇEK
ANLAMI ( SÖZLÜK ANLAMI ) denir.
BAĞ = Üzüm yetiştirilen toprak
Bağda
üzüm topladım
MECAZ ANLAMLI SÖZCÜKLER:
Sözcüklerin gerçek anlamlarının dışında başka bir anlamda kullanılmasına MECAZ ANLAM denir.
Ali
ailesine çok bağlıdır.
TERİM ANLAMLI SÖZCÜKLER:
Bilim, sanat, spor, meslek dalı veya herhangi bir konuyla ilgili özel belirli
bir anlamı ve kullanımı olan sözcüklere TERİM
ANLAMLI SÖZCÜKLER denir.
Matematik
= artı – eksi
Müzik =
Nota
Spor =
Basketbol – taç
Coğrafya = Ova – dağ – plato vb.
DEYİM ANLAMLI SÖZCÜKLER: Genellikle
gerçek anlamlarından sıyrılmış, farklı anlamlarda kullanılan kalıplaşmış söz
öbeklerine DEYİM ANLAMLI SÖZCÜKLER
denir.
etekleri tutuşmak saçını süpürge etmek
EŞ ANLAMLI (ANLAMDAŞ) SÖZCÜKLER:
Yazılışı ve okunuşu farklı, anlamları aynı olan sözcüklere
EŞ ANLAMLI (ANLAMDAŞ) SÖZCÜKLER
denir.
Sonbahar = Güz
Esir
= Köle
Hediye
= Armağan
KARŞIT ( ZIT ) ANLAMLI SÖZCÜKLER:
Anlamları birbirinin karşıtı olan sözcüklere KARŞIT ( ZIT ) ANLAMLI
sözcükler denir.
Uzun
= Kısa Taze = Bayat Sıcak = Soğuk
EŞ SESLİ ( SESTEŞ ) SÖZCÜKLER:
Yazılışı ve okunuşu aynı olduğu halde anlamları farklı olan sözcüklere EŞ SESLİ ( SESTEŞ ) SÖZCÜKLER denir.
Gül = çiçek Çay
= İçtiğimiz çay
Gül
= Gülmek Çay = Dereden büyük
akarsu
SOMUT ( MADDE ) ANLAMLI SÖZCÜKLER:
Beş duyu organımızla algılayabildiğimiz varlıkların adlarını karşılaya
sözcüklere SOMUT ( MADDE ) ANLAMLI
SÖZCÜKLER denir.
Ev – Kitap – Deniz
SOYUT ( MANA ) ANLAMLI SÖZCÜKLER:
Beş duyu organımızla algılayamadığımız, yalnızca var olduğunu hissettiğimiz
sözcüklerin gösterdiği anlam özelliğine SOYUT
( MANA ) ANLAMLI SÖZCÜKLER
denir.
Akıl – Sevgi – Heyecan
GENEL ANLAMLI SÖZCÜKLER:
Varlık ve kavramların ortak özelliklerini, bir türü ya da bir bütünü kapsayacak
şekilde anlatan sözcüklere GENEL ANLAMLI
SÖZCÜKLER denir.
Canlı – İnsan – Meyve – Kitap
ÖZEL ANLAMLI SÖZCÜKLER:
Bir tek varlık veya kavramın özelliğini belirten sözcüklere ÖZEL ( DAR ) ANLAMLI SÖZCÜKLER denir.
Bursa şeftalisi – Uludağ – Gül
ATASÖZÜ:
Atalarımızın tecrübe ve gözlemlerine dayanarak oluşturdukları düşünce ve
görüşlere, öğüt niteliği taşıyan kısa özlü ve kalıplaşmış sözlere ATASÖZÜ denir.
-
Ağaç yaş iken eğilir.
-
İşleyen demir ışıldar.
*
Atasözleri kalıplaşmış sözlerdir. Sözcüklerin yeri değiştirilemez.
*
Atasözleri az sözle çok şey anlatır.
ÖZDEYİŞ ( VECİZE ) :
Söyleyeni belli olan özlü sözlere ÖZDEYİŞ
(VECİZE ) denir.
-
Hayatta en hakiki yol gösterici ilimdir
Kemal ATATÜRK
-
Evinin eşiğini temizlemeden komşunun damındaki kirden şikâyetçi olma.
Konfüçyüs
ADLAR
AD ( İSİM ) :
Canlı veya cansız varlıklar veya düşüncemizle var olduğunu kabul ettiğimiz
varlıkları belirten sözcüklere AD ( İSİM
) denir.
VARLIKLAR VERİLİŞİNE GÖRE ADLAR
ÖZEL AD:
Dünyada tek bir varlığı anlatmaya yarayan adlara ÖZEL AD denir.
*
Kişi adları, soyadları
*Saygı
sözleri, unvanlar ve lakaplar
*Kurum
ve kuruluş adları
*Ülke,
ulus ve dil adları
*Din
ve mezhep adları
*Kıta,
bölge adları
*Deniz,
göl, ova, akarsu adları
*İl,
ilçe, mahalle, köy, sokak adları
*Gezegen
ve yıldız adları
*Hayvanlara
verilen adlar
*Kitap,
gazete ve dergi adları, özel adlardır.
ÖZEL ADLARIN YAZILIŞI
*Özel
adlar büyük harfle başlar.
*Özel
adlara getirilen yapım ekleri ve çoğul ekleri kesme işareti ile ayrılmaz.
*Kurum
ve kuruluş adlarından sonra kesme işareti kullanılmaz.
*Özel
adlarda ünsüz yumuşaması olmaz
TÜR ( CİNS ) ADI: Aynı
türden birçok varlığa ad olan sözcüklere TÜR
(CİNS ) ADI denir.
VARLIKLARIN OLUŞLARINA GÖRE ADLAR
SOMUT ( MADDE ) ADI:
Duyu organlarımızla var olduğunu hissettiğimiz varlıklara verilen adlara SOMUT ( MADDE ) ADI denir
Taş
– Ağaç – İnsan
SOYUT ( MANA ) ADI:
Duygu ve düşünce yoluyla kavrayabildiğimiz kavramları belirten adlara SOYUT ( MANA ) ADI denir.
Düşünce
–Meslek – Başarı
VARLIKLARIN SAYILARINA GÖRE ADLAR
TEKİL AD:
Aynı türden tek bir varlığa verilen adlara TEKİL
AD denir.
Elma
– İnsan - Taş
ÇOĞUL AD:
Aynı türden birden çok varlığa verilen adlara ÇOĞUL AD denir. Tekil adlara ler
– lar ekleri getirilerek oluşturulur.
Elmalar
– İnsanlar – Taşlar
TOPLULUK ADI:
Çoğul olmadığı halde birden çok varlığı anlatan adlara TOPULUK ADI denir. Çoğul eki de alabilirler.
Ulus
– küme – Orman
YAPILARINA GÖRE ADLAR
BASİT AD:
Yapım eki almamış kök halindeki adlara BASİT
AD denir.
TÜREMİŞ AD:
Yapım eki alarak, yeni bir anlam kazanmış adlara TÜREMİŞ AD denir.
Gözlük
– Şekerci – Tuzlu
BİRLEŞİK AD:
İki veya daha fazla sözcüğün birleşip kaynaşmasıyla oluşan adlara BİRLEŞİK AD denir.
Karasinek
– Eskişehir – Çanakkale
AD DURUMLARI ( İSMİN HALLERİ )
Adarın
cümledeki görevlerine göre girdiği biçimlere ADIN DURUMLARI
( İSMİN HALLERİ
) denir.
1-
Yalın durumu ( Ek almamış hali ) =
Ev
2-Belirtme
durumu ( İ hali ) = Evi
3-
Yönelme durumu ( E hali ) =
Eve
4-
Bulunma ( kalma ) durumu ( De hali ) =
Evde
5-
Ayrılma durumu ( Den hali ) =
Evden
AD TAMLAMALARI
AD TAMLAMASI:
İki ya da daha çok adın yan yana gelerek anlamca birbirini tamamlamasına AD TAMLAMASI denir.
TAMLAYAN =
Ad tamlamasında birinci sözcüktür. Tamlananın anlamına açıklık getirir. Onu
belirtir, açıklar.
TAMLANAN =
Ad tamlamasında ikinci sözcüktür. Anlamı tamamlanan, belirtilen, açıklanan
sözcüktür.
tamlayan
(-ın) + tamlanan (-ı)
AD TAMLAMASI ÇEŞİTLERİ
Belirtili ad tamlaması:
Hem tamlayanın, hem de tamlananın ek aldığı tamlamalardır.
Kitabın sayfası. Okulun
bahçesi.
Belirtisiz ad tamlaması:
Tamlayanın ek almayıp, tamlananın ek aldığı tamlamalardır.
Kitap
sayfası. Okul bahçesi.
Takısız ad tamlaması: Hem
tamlayanın hem de tamlananın ek almadığı tamlamalardır. Maddenin neden
yapıldığını gösterir.
Altın
yüzük Tahta kaşık
Zincirleme ad tamlaması:
Ya tamlayanı ya da tamlananı ya da her ikisi de ad tamlaması olan, en az üç
adda oluşan tamlamalardır.
Sınıfın
kapısının kolu Öğrencinin
ceketinin düğmesi
ADLARDA KÜÇÜLTME:
Adlar cik – cek – ceğiz veya küçümseme anlamlı kazanır. Bu duruma KÜÇÜLTME denir.
Anneciğim
– Yavrucuk – Çocukcağız
ÖN
ADLAR
ÖN AD ( SIFAT ) : Adlardan önce gelerek
varlıkların durumunu, biçimini, rengini ve sayısını belirten sözcüklere ÖN AD ( SIFAT ) denir.
Eski ev
Güzel ev Büyük
ev
Beyaz
ev Üç ev Beşinci ev
ÖN ADLARIN ÖZELLİKLERİ
*Önadlar
addan önce kullanılır
*Durum
eki, çoğul eki, iyelik eki ve tamlama eki almazlar
ÖN AD ÇEŞİTLERİ
NİTELEME ÖNADLARI:
Varlıkların rengini, biçimini, durumunu kısaca yapısına ilişkin özelliklerini
gösteren sözcüklere NİTELEME ÖNADLARI
denir.
Kirli
masa Yuvarlak masa Yeni masa Kırık masa
BELİRTME ÖNADLARI:
Varlıkların yerini, sayısını gösteren onları işaret yoluyla, soru yoluyla veya
yaklaşık olarak belirten sözcüklere BELİRTME
ÖNADLARI denir.
1-İŞARET ÖNADLARI:
Varlıkları işaret yoluyla belirten ( Bu
– şu –o ) sözcüklerine İŞARET ÖNADLARI
denir. Hangi soruyla bulunur?
Bu
ev Şu masa O ağaç
2-BELGİSİZ ÖNADLAR:
Varlıkları tam olarak değil de aşağı yukarı belirten önadlara BELGİSİZ ÖNADLAR denir.
Bütün
çocuklar Biraz peynir Her insan Hiçbir zaman
SORU ÖNADLARI:
Adların yerlerini, sayılarını, durumlarını soru yoluyla belirten önadlara SORU ÖNADLARI denir.
Hangi
kitap Nasıl ev Ne
gün Kaç lira Kaçıncı
sınıf
SAYI ÖNADLARI:
Varlıkları sayı kavramlarıyla belirten önadlara SAYI ÖNADLARI denir.
* Asıl sayı önadları = Beş elma – Yedi ev
* Kesir sayı önadları =
Yarım elma – Bir buçuk ekmek
*
Sıra sayı önadları = Dördüncü sıra – Beşinci sınıf
* Üleştirme ( paylaştırma ) sayı
önadları = İkişer
elma – Üçer çiçek
UNVAN ÖNADLARI:
Adlardan önce veya sonra gelip kişilerin rütbe, derece, görev, meslek, sosyal
durum veya çeşitli özelliklerini belirten önadlara UNVAN ÖNADLARI denir.
Ali
Bey Ayşe Hanım Doktor Hasan Emine
Öğretmen Kasap Ahmet
PEKİŞTİRME ÖNADLARI:
Niteleme önadlarının ek veya sözcükler yardımıyla kuvvetlenmesine PEKİŞTİRME ÖNADI denir.
Mini
mini kediler Güzel mi
güzel çiçek Doğru dürüst söz
Acı
tatlı günler Masmavi
deniz
KÜÇÜLTME ÖNADLARI:
Ce – cik – msi – imtrak ekleri alarak küçültülmelerine önadlarda KÜÇÜLTME ÖNADI denir.
Büyükçe ekmek Küçücük
araba Acımsı biber Mavimtırak
ev
ÖNAD TAMLAMALARI:
Tamlayan önad tamlananı ad olan tamlamalara ÖNAD TAMLAMASI denir.
Güzel
ev Tatlı elma Üç kedi
ÖNAD TAMLAMASININ ÖZELLİKLERİ
*Önadlar
mutlaka bir addan önce kullanılır
*Tamlayan
önad, tamlanan addır
*Tamlamada
birden fazla önad veya ad olabilir
YAPILARINA GÖRE ÖNADLAR
BASİT ÖNADLAR:
Yapım ek almamış kök halindeki önadlara BASİT
ÖNADLAR denir.
Kırmızı
gül Eski ev
TÜREMİŞ ÖNADLAR:
Ad veya eylem soyundan sözcüklere yapım eki getirilerek türetilmiş önadlara TÜREMİŞ ÖNADLAR denir.
Acılı
pide Yorgun adam Çizgili defter
BİRLEŞİK ÖNADLAR:
Birden çok sözcüğün birleşmesiyle oluşan yeni anlamdaki önadlara BİRLEŞİK ÖNAD denir.
Kahverengi dolap Kuşbaşı et Biraz ekmek
ADILLAR
ADIL ( ZAMİR )
:Ad olmadıkları halde adın yerine kullanılan sözcük ya da eklere ADIL
( ZAMİR ) denir.
ADILLARIN ÖZELLİKLERİ
*
Adıllar durum eki alabilir ( Ben – beni – bana – bende – benden )
*Adıllar
çoğu eki alabilir ( Bunlar – şunlar – onlar – bizler )
*Adıllar
ad tamlaması oluşturur ( Benim kitabım – onun babası )
SÖZCÜK DURUMUNDAKİ ADILLAR
ŞAHIS (KİŞİ) ADILLARI:
Ben
– sen – o – biz – siz – onlar ve kendi
İŞARET ADILLARI:
Bu
şu – o ( Bu benim – şu senin ) Öteki – beriki – bura – şura – ora
BELGİSİZ ADILLAR:
Birkaçı
– herkes – hiçbiri – kimi – biri
SORU ADILLARI:
Kim
– ne – hangisi – kaçı – nereden
EK DURUMUNDAKİ ADILLAR
İLGİ ADILI ( Kİ ):
Belirtili ad tamlamalarında tamlayana eklenerek eklenerek tamlanan varlığın
adını yerini tutan ( ki ) ekine İLGİ ADILI denir.
Benim
notlarım iyi seninki nasıl?
*Adıl olan (ki) sözcüğe bitişik,
bağlaç olan (ki) ayrı yazılır.
İYELİK ADILLARI: Adların
sonlarına gelerek onların kime, neye ait olduklarını gösteren eklere iyelik
adılı denir. ( İm, in, imiz, iniz, leri
)
(Kalemim
– kitabın – okulumuz – sınıfınız - sıraları )
BELİRTEÇ ( ZARF ):
Eylemlerden ya da bir başka belirteçten öne gelerek onların anlamlarını, durum,
yer, yön, zaman, azlık, çokluk bakımından tamamlayan sözcüklere BELİRTEÇ ( ZARF ) denir.
ZAMAN BELİRTEÇLERİ: Eylemin
zamanını belirten sözcüklerdir.
Kışın havalar soğuk
olur. Yarın ders çalışacağım.
DURUM ( HAL ) BELİRTEÇLERİ:
Eylemlerin nasıl, hangi durumda yapıldığını, yapılacağını belirten sözcüklerdir.
*Yükleme
nasıl, ne durumda soruları sorularak bulunur.
Hızlı yürümeliyiz. Büyük konuşma.
YER – YÖN BELİRTEÇLERİ: Eylemlerin,
yönlerini, yerlerini gösteren belirteçlerdir.
Öğretmen
içeri girdi. Fazla ileri gitmeyin.
AZLIK – ÇOKLUK (NİCELİK ) BELİRTEÇLERİ:
Ön
adları, eylemleri, belirteçleri azlık çokluk, derece kavramlarıyla belirten
sözcüklerdir.
Bu
ev çok güzel. Biraz daha ekmek ver.
SORU BELİRTEÇLERİ:
Eylemler soru yoluyla belirtir. Bulunduğu tümceye soru anlamı katar.
Ne
getirdin? Bu nasıl ev?
EDAT ( İLGEÇ ) :
Kendi başlarına belirli bir anlamı olmayan; tümcede sözcükler, kavramlar
arasında türlü yönlerden benzerlik, araç, eşitlik, beraberlik gibi anlam ilgileri
kuran sözcüklere İLGEÇ denir.
*
Cennet kadar güzel ülkem Aslan gibi kuvvetli adam
DİLİMİZDE ÇOK KULLANILAN İLGEÇLER:
Gibi
– kadar – için – ile – dolayı – ötürü – beri – doğru – karşı – göre
BAĞLAÇ: Kendi
başlarına belirli bir anlamı olmayan; eş görevli öğelere, anlamca ilgili tümceleri,
kavramları birbirine bağlayan sözcüklere BAĞLAÇ
denir.
Arda
ve Emre geldiler. Havalar
yine soğudu.
DİLİMİZDE ÇOK KULLANILAN BAĞLAÇLAR:
Ama
– fakat – lakin – bazen – hem – meğer – derken – ancak – ya da – ile – oysa –
çünkü – ve – ki – de
ÜNLEM: Korkma,
sevinme, üzülme, kızma, acıma, şaşma, heyecanlanma, övme gibi duygularımızı
anlatmaya yarayan sözcüklere ÜNLEM
denir.
Eyvah!
Yangın var. Oh, dünya
varmış!
DİLİMİZDE ÇOK KULLANILAN ÜNLEMLER:
Hey
– imdat – vah vah – of – eyvah – aman – hişt – goo – bravo – oh
EYLEM
( FİİL )
EYLEM ( FİİL ) :
İş, oluş, hareket, durum bildiren sözcüklere EYLEM denir.
MASTAR:
Eylemlerin kişi ve zaman göstermeyen kök veya gövdelerine mek – mak eki almış
biçimlerine MASTAR denir.
Okumak – koşmak – sulamak
EYLEMDE KÖK:
Eylemden mek – mak eki çıkarılınca kalan bölümüne KÖK denir.
Mastar Kök
Bakmak Bak
Sevmek Sev
Gitmek Git
EYLEMDE GÖVDE:
Eylemlerin yapım eki almış haline GÖVDE denir.
Kök Gövde
Gez Gezdim
Gez Gezmiş
Gez Geziş
EYLEMDE ZAMAN: Bir
eylemin geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu vakte EYLEMDE ZAMAN denir.
EYLEMDE ÜÇ TEMEL ZAMAN:
1- Geçmiş zaman
Duyulan geçmiş zaman (-mış )
Görülen geçmiş zaman (-dı)
2-Şimdiki zaman
3-Gelecek zaman
Bir
de bu iç zamanı kapsayan geniş zaman
vardır.
EYLEMDE KİŞİ ( ŞAHIS ) :
Eylemde iş, oluş ve hareketi gerçekleştiren varlığa EYLEMİN KİŞİSİ ( ŞAHIS ) denir.
Eylemde
üç temel kişi vardır. Bunların her
biri tekil ve çoğul olarak kullanılır.
Tekil kişiler Çoğul kişiler
1.tekil
kişi ( ben ) 1.çoğul kişi ( biz
)
2.
tekil kişi ( sen ) 2.çoğul
kişi ( siz )
3.tekil
kişi ( o ) 3.çoğul
kişi ( onlar )
Cümlede
kişiyi bulmak için eyleme kim ve ne soruları sorulur.
EYLEMDE KİP: Eylemlerin,
zaman ya da istek bildirme durumuna göre türlü eklerle girdiği biçimlerin her
birine KİP denir.
*Zaman
anlamı taşıyan kiplere HABER ( BİLDİRME
) KİPLERİ denir.
*İstek
bildiren kiplere DİLEK KİPLERİ
denir.
HABER ( BİLDİRME ) KİPLERİ:
BELİRLİ ( GÖRÜLEN ) ( DİLİ ) GEÇMİŞ
ZAMAN KİPLERİ:
İş
sözden önce gerçekleşmiştir. Gördüğümüz eylemlerdir.
Gördüm – gördün – gördü – gördük
– gördünüz – gördüler
BELİRSİZ ( DUYULAN ) ( MİŞ’Lİ )
GEÇMİŞ ZAMAN KİPİ
( Miş ) eki ile yapılır.
İş
sözden önce gerçekleşmiştir. Duyulmuş ya da sanılan eylemlerdir.
Görmüşüm – görmüşsün – görmüş – görmüşüz _ görmüşsünüz _ görmüşler
ŞİMDİKİ ZAMAN EKİ
( I ) yor
eki ile yapılır
Eylemin şimdi yapıldığını ve devam etmekte
olduğunu belirtir.
Görüyorum – görüyorsun – görüyor
– görüyoruz – görüyorsunuz – görüyorlar
GELECEK ZAMAN KİPİ
ecek – acak ekleri ile yapılır.
Eylemin söylendiği andan sonra yapılacağını anlatır.
göreceğim-göreceksin-görecek-göreceğiz-göreceksiniz-görecekler
GENİŞ ZAMAN KİPİ
( r ) eki ile yapılır.
Eylemin
her zaman yapıldığını ya da yapılacağını anlatır.
Olumsuzu
(mez-maz ) görür-görmez
Görürüm
– görürsün – görür – görürüz – görürsünüz – görürler
DİLEK KİPLERİ
DİLEK ( ŞART ) KİPİ
( Se – sa ) eki ile yapılır.
Eylemin
gerçekleşme dileğini veya gerçekleşmesinin şarta bağlandığını belirtir.
Görsem – görsen – görse – görsek – görseniz – görseler
GEREKLİLİK KİPİ
( Meli – malı ) ekiyle yapılır.
Eylemin yapılması gerektiğini anlatır.
Görmeliyim – görmelisin – görmeli – görmeliyiz – görmelisiniz –
görmeliler
İSTEK KİPİ
( e – a
) ekleriyle yapılır.
Eylemin yapılması isteğini belirtir.
Göreyim – göresin – göre – görelim – göresiniz – göreler
EMİR KİPİ
1. Tekil ve 1. Çoğul kişisi yoktur.
Eylemin yapılmasını emir verme şeklide
belirtir.
Gör – görsün – görün – görsünler
OLUMLU – OLUMSUZ
EYLEMLER
OLUMLU EYLEMLER: Eylemin
yapıldığını ya da yapılacağını bildiren eylemlerdir.
OLUMSUZ EYLEMLER: Eylemin
yapılmadığını ya da yapılmayacağını bildiren eylemlerdir.
Me – ma eki ile yapılır.
OLUMLU EYLEMLER OLUMSUZ
EYLEM
Gördüm
Görmedim
Gelecek
Gelmeyecek
Sevmiş
Sevmemiş
SORU EYLEMLERİ
Eylemin yapılıp yapılmadığını öğrenmek için
kullanılan eylemlerdir. Ayrı yazılır.
( mi ) soru eki getirerek yapılır.
Gördüm
mü? – Gördün mü? – Görmedim mi?
YAPILARINA GÖRE EYLEMLER
BASİT EYLEMLER: Yapım
eki almamış kök biçimindeki eylemlere BASİT
EYLEMLER denir.
TÜREMİŞ EYLEMLER: Yapım
eki getirilerek ad ve eylemlerden türetilen eylemlere TÜREMİŞ EYLEMLER denir.
Susadım
- Kirlenmiş
BİRLEŞİK EYLEMLER: Birden
çok sözcüğün birleşip kaynaşmasıyla meydana gelen eylemlere BİRLEŞİK EYLEM denir.
Sabretmek
– kaydetmek – zannetmek
CÜMLE
( TÜMCE )
CÜMLE ( TÜMCE ) :
Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir dileği, bir durumu veya bir haberi tam olarak
anlatan söz ya da söz dizisine CÜMLE (
TÜMCE ) denir.
Ali
eve geldi.
Okudum.
CÜMLENİN YAZIMI:
*Cümlenin ilk sözcüğü daima büyük harfle
yazılır.
* Cümlenin sonuna ( . ) ( ? ) ( ! ) ve ( … )
noktalama işaretlerinden uygun olanı konur.
CÜMLENİN ÖGELERİ: Cümleyi
meydana getiren sözcüklerin cümle içinde yüklendikleri göreve ÖGE denir.
TEMEL ÖGELER
YÜKLEM: Bir
cümlede yapılan işi, oluşu, hareketi bildiren sözcük veya guruba YÜKLEM denir.
Yüklem olmadan cümle kurulamaz.
*
Ayşe ders çalışıyor.
*Ağaçlar
çiçek açtı
ÖZNE: Cümlede
yüklemin bildirdiği işi, hareketi, oluşu yapan varlığa ÖZNE denir.
Özneyi bulmak için yükleme kim ya da ne sorusu sorulur.
Özneler
durum eki almazlar.
Çocuklar
oyun
oynuyor. Dün
pikniğe gittik. --- Biz : GİZLİ ÖZNE
ÖZNE YÜKLEM YÜKLEM
YARDIMCI ÖGELER
TÜMLEÇLER: Yüklemin
anlamını yer, zaman, durum, sebep, yön, ölçü vb. yönlerden tamamlayan
sözcüklere TÜMLEÇ denir.
Aykut Bursa’da oturuyor
ÖZNE TÜMLEÇ
YÜKLEM
ÖZNE YÜKLEM UYGUNLUĞU
1- Tekillik – çoğulluk yönünden
uygunluk.
*Özne tekil ise yüklem de tekil, özne çoğul
ise yüklem de çoğul olur.
Ozan
saz çaldı. Çocuklar top oynuyorlar.
Özne
tekil Yüklem tekil Özne çoğul Yüklem çoğul
*Bitki ve hayvan adları, organ adları,
cansız varlıkların adları, zaman adları ve soyut adlar özne olarak çoğul
olsalar da, yüklem tekil olur.
Ellerim Üşüdü. Böbrekleri rahatsızmış. Ağaçlar Çiçeklendi.
Çoğul Tekil
Çoğul
Tekil Çoğul
Tekil
*Saygı, alay, sitem anlamı katmak
için özne tekil olsa da yüklem çoğul yapılabilir.
Vali Bey
geldiler. Küçük hanım ancak
gelebildiler.
Tekil çoğul Tekil Çoğul
2- Kişi yönünden Uygunluk.
Özne Hangi kişi ise, yüklem de aynı
kişini ekinin alır.
Ben eve gidiyorum.
O bize geldi.
CÜMLE ÇEŞİTLERİ
ÖGELERİNİN DİZİLİŞİNE GÖRE CÜMLELER
1- KURALLI CÜMLE: Yüklemi
sonda bulunan cümlelere KURALLI CÜMLE
denir.
Ali
okula gitti.
Yüklem
2-DEVRİK CÜMLE: Yüklemi
sonda olmayan cümlelere DEVRİK CÜMLE
denir.
Okula gitti Ali.
Ali gitti okula.
YÜKLEM TÜRÜNE GÖRE CÜMLELER
1- EYLEM ( FİİL ) CÜMLESİ: Yüklemleri
çekimli eylem olan cümlelerdir.
Babam eve geldi. (
geldi-fiil)
2-AD ( İSİM ) CÜMLELERİ: Yüklemi
ad soylu olan cümlelerdir.
Bütün çocuklar kardeştir. (
kardeş – isim )
YAPILARINA GÖRE CÜMLELER
1- BASİT CÜMLE: Tek
yargı bildiren cümlelerdir.
Bugün
tiyatroya gittim.
2- BİRLEŞİK CÜMLE: Birden
çok yargı bildiren cümlelerdir.
Evi toparlayıp alışverişe çıktık.
3-SIRALI CÜMLE:
Birden çok yüklemi olan cümlelerdir.
Bugün çarşıya gidip öykü kitapları aldım.
4-BAĞLI CÜMLE:
İki cümlenin birbirine bağlaçla bağlanmasıyla oluşmuş cümlelerdir.
Çok
koştum ama yetişemedim.
Yere
düştü ve ayağı incindi.
ANLAMLARINA GÖRE CÜMLELER
1- OLUMLU CÜMLE: Bir
işin, bir oluşun, bir hareketin yapıldığını veya yapılacağını bildiren
cümlelere OLUMLU CÜMLE denir.
Bütün insanları sevmeliyiz.
2- OLUMSUZ CÜMLE:
Bir işin, bir oluşun, bir hareketin yapılmadığını bildiren cümlelere OLUMSUZ CÜMLE denir.
Bu
yanlışı bir daha yapmayacağım.
Bu araba Ankara’ya gitmez.
* Siz eki, değil, yok sözcükleri ve
ne bağlacı ile de olumsuz cümle yapılabilir.
Evde meyve yok.
Bu elmalar tatlı değilmiş.
Bu çay şekersiz olmuş.
Ne
okurum, ne yazarım.
3-SORU CÜMLESİ:
Bir işin, bir oluşun, bir hareketin yapılıp yapılmadığını öğrenmek için kurulan
cümlelere SORU CÜMLESİ denir.
*Soru cümleleri, ne, nerede, ne zaman,
nasıl, niçin, kim, neden sözcükleri ve mi eki ile yapılır.
Nereye gidiyorsun?
Neden ders çalışmadın?
Kim geldi?
Kalemi ne yaptın?
4-ÜNLEM CÜMLESİ:
Acıma, üzülme, şaşma, öfke ve sevinç gibi duygularımızı anlatan cümlelere ÜNLEM CÜMLESİ denir.
Aaa! Ne kadar büyümüş!
Eyvah!
Yangın var!
5-ŞART CÜMLESİ:
Bir işin yapılmasını, başka bir işin yapılması şartına bağlayan cümlelerdir.
Dengeli beslenirsen sağlıklı olursun.
İyi çalışırsak sınavda başarılı oluruz.
6-EMİR CÜMLESİ: Eylemin
yapılmasını emir şeklinde belirten cümlelerdir.
Hemen eve gel.
Pazardan domates alsın.
7-DİLEK ( İSTEK ) CÜMLESİ:
Cümledeki yargıyı istek şeklinde belirten cümlelerdir.
Mutlu yıllar dilerim.
Dilerim başarırsın.
8- GEREKLİLİK CÜMLESİ: Gereklilik
kipi ( meli ) – ( malı ) ekleri ile kurulan cümlelerdir.
Otobüste büyüklere yer vermeliyiz.
Ödevlerini zamanında yapmalısın.
ANLAM ÖZELLİKLERİ BAKIMIDAN
CÜMLELER
SEBEP – SONUÇ İLİŞKİSİ İÇEREN CÜMLELER:
İlk cümle olayın sebebini, ikinci cümle olayın sonucunu bildirir.
Çok
çalışmadığı için sınavda başarısız oldu.
Kar yağdığı için yollar kapanmış.
BİRLİKTE OLMA ANLAMI TAŞIYAN
CÜMLELER: İle, de ve
bağlaçları ve ile edatı ile yapılır.
Yapılan işin beraber yapıldığını anlatır.
Emre
ve Arda sinemaya gittiler.
Baba
ile oğul yürüyüş yaptı.
ARAÇ ANLAMI TAŞIYAN CÜMLELER:
İle edatıyla araç ilgisi yapılır.
Okula
servisle geliyor.
Sınıfı bayraklarla süsledik.
ANLATIM ÖZELLİKLERİ BAKIMINDAN
CÜMLELER
ÖZNEL ANLATIM:
Kişiden kişiye değişen yargıların anlatıldığı ifade türüdür.
Bu resim çok güzel olmuş.
Bana
göre köyde yaşamak daha iyidir.
NESNEL ANLATIM: Herkes
tarafından kabul göre, kişiden kişiye değişmeyen duygu ve düşüncelerin
etkisinde kalmadan söylenen ifadelerdir.
Bursa Uludağ’ın eteklerine kurulmuştur.
Dünya Güneş’in etrafında döner.
KARŞILAŞTIRMA: İki
kavram arasında bir tür benzerlik ilgisi kurmaktır.
*
Gibi, aynısı, daha, çok, pek, en, benzer olarak, farklı olarak, gibi ifadelerle
kullanılır.
Her
şeye rağmen yola devam etmeliyiz.
Oya gibi Elif’te çalışkandır.
PARAGRAF: Bir
konu ile ilgili olarak yazılan cümleler topluluğuna Paragraf denir.
1- GİRİŞ BÖLÜMÜ : Konuyu tanıtan
ve amacı belirten bölümdür.
2- GELİŞME BÖLÜMÜ : Konunun açıklandığı,
ana düşüncenin işlendiği bölümdür.
3- SONUÇ BÖLÜMÜ : İşlenen
düşüncenin özetlenmiş, sonuca bağlandığı bölümdür.
ANA DÜŞÜNCE ( ANA FİKİR ) :
Bir yazıda ele alınan konunun vermek istediği mesajdan alınacak derstir.
YARDIMCI DÜŞÜNCE ( YARDIMCI FİKİR )
:
Ana düşünceyi açıklayan, destekleyen, ispatlayan ve anlaşılmasını kolaylaştıran
düşüncedir.
PARAGRAF BAŞLIĞI: Paragrafın
başına konan yazıya BAŞLIK denir.
YAZIM ( İMLA ) :
Bir dilin belli kurallarla yazıya geçirilmesine YAZIM denir.
BÜYÜK
HARFLERİN KULLANILDIĞI YERLER
1- Cümle büyük harfle başlar.
Bugün sinemaya gideceğiz.
2-Şiirde dizeler büyük harfle
başlar.
3- Bütün özel adlar büyük harfle
başlar.
4-Belirli bir tercih bildiren ay ve
gün adları büyük harfle başlar.
29 Ekim 1923
5- Levhalar ve açıklama yazıları
büyük harfle başlar.
Öğretmenler
Odası
Dolmuş
Durağı
BAĞLAÇ
OLAN ( DE – DA )’ NIN YAZILIŞI
*
Sözcükten ayrı yazılır.
*
Dahi anlamı katar.
*Te
– ta haline dönüşmez.
Babam da geldi. Sebze de
aldık.
DURUM
EKİ ( DE - DA )’ NIN YAZILIŞI
*
Durum eki ( de – da ) sözcüğe bitişik yazılır.
Biz şu evde oturuyoruz.
Çantam arabada kalmış.
EK
VE BAĞLAÇ OLAN ( Kİ )’NİN YAZILIŞI
*
Ki bağlacı sözcükten ayrı yazılır.
Kaldı
ki Bilmem ki Demek ki
*Bazı kalıplaşmış sözcüklerde bitişik
yazılır.
Çünkü-
belki- hâlbuki- sanki- meğerki- oysaki
SORU
EKİ ( Mİ )’NİN YAZILIŞI
*
Soru eki mi değişmez ayrı yazılır.
*
Soru ekinden sonra gelen ekler, bu eke bitişik yazılır.
Geldin mi? Yaptın mı?
Okudun mu?
Gelecek misin?
Bakar mısınız?
İKEN’İN
YAZILIŞI
*
Bitişik yazılır. Bitişik yazıldığında başındaki ( İ )düşer.
Gezer iken = gezerken
İLE’NİN
EK OLARAK YAZILIŞLARI
İdi – imiş – ise
Hem ayrı hem bitişik yazılırlar.
Bitişik yazıldığında başındaki ( i ) düşer.
Araba ile =
Arabayla
Ne ise
= Neyse
Birinci idi =
Birinciydi
Güzel
imiş = Güzelmiş
İKİLEMELERİN YAZILIŞI: Daima
ayrı yazılırlar. Araya herhangi bir noktalama işareti konmaz.
Yavaş
yavaş İleri geri Doğru dürüst
SAYILARIN
YAZILIŞI
1- Sayılar metin içerinde yazıyla
yazılır.
İki ev - Üç elma
2- Para, ölçü, saat ve istatistikle
ilgili sayılarda rakam kullanılır.
175 YTL -
35 Kg
- 09:25
- % 37
*Metin içinde yazıyla yazılabilir.
3- Birden fazla sözcükte oluşanlar
ayrı yazılırlar.
Üç yüz yetmiş iki
* Senet ve çeklerde bitişik
yazılır.
2700 YTL ( İkibinyediyüz YTL )
4- Sıra yazıları yazıyla ve rakamla
gösterilebilir.
5. - 5’inci
5-Üleştirme sayıları yazıyla
yazılır.
3’er
değil üçer
6- Beş ve daha çok rakamlı sayılar
sağdan itibaren üçlü guruplara ayrılarak yazılır.
64
375 180 914
7- Romen rakamları ancak kral
adlarında, tarihlerde, yüzyıllarda, ayların yazılışında, kitap ve dergi
ciltlerinde ve kitapların asıl sayfalarındaki bölümlerinde kullanılır.
V.
cilt I. Murat XX. yüzyıl
BİRLEŞİK
SÖZCÜKLERİN YAZIMI
1- Ses türemesine uğrayan bir kısım
sözcükler bitişik yazılır.
Af etmek = Affetmek
His
etmek = Hissetmek
2- Ses düşmesine uğrayan birleşik
sözcükler bitişik yazılır.
Emir etmek = Emretmek Sabır etmek
= Sabretmek
Kahve altı
= Kahvaltı Pazar ertesi =
Pazartesi
3-Anlam değişmesine uğrayan
birleşik sözcükler bitişik yazılır.
Ayşekadın =fasulye
Kargaburnu = alet
4-
Kişi adları, soyadları ve lakapları bitişik yazılır.
Atatürk
Ayhan
Şenol
5- Yer adları birleşik yazılır.
Eskişehir Kabataş Afyonkarahisar
6- Ara yönleri bitiren sözcükler
bitişik yazılır
Kuzeydoğu- Güneybatı
7- Ağa, bey, efendi, hanım, anne,
oğul gibi sözcüklerden kurulmuş birleşik sözcükler bitişik yazılır.
Ağabey Beyefendi Hanımanne
Başbakan
8- Hane, nane, zade, perest, perver
sözcükleri ile kurulu birleşik sözcükler bitişik yazılır.
Kahvehane
Seyahatname
Amcazade
Hayalperest
Vatansever
NOKTALAMA
İŞARELERİ
NOKTA ( . )
1- Tamamlanmış cümlelerin sonuna
konur.
Setbaşı İlköğretim Okulunda okuyorum.
2-Kısaltmaların sonunda kullanılır.
Prof. ( profesör )
Ed.
( Edebiyat )
3- Sıra bildiren sayıların sonunda
kullanılır.
1. ( birinci )
IV. Murat ( Dördüncü Murat )
4- Saat gösteren sayılarda zaman
birimleri arasında kullanılır.
Saat
17.50’de okuldan çıkıyorum.
5 Gün, ay, yıl sayılarının
arasında kullanılır.
25.01.2008
6- Sayılarda basamaklar arasında
kullanılır.
254.365
7- Matematikte çarpı işareti yerine
kullanılır.
5x4 =
20 5.4=20VİRGÜL
1- Eş görevdeki sözcükleri, sözcük
öbeklerini birbirinden ayırmak için kullanılır.
Dedem
beyaz sakallı, güler yüzlü, sevecen biriydi.
2- Uzun cümlelerde özneden sonra
kullanılır.
Annem, eve erken gelmemizi söyledi.
3-Sıralı cümleleri ayırmak için
kullanılır.
Bahçeye çıktı, ağaçlara doğru yürüdü, bir elma
kopardı.
4- Tırnak içine alınmamış aktarma
cümlelerin sonunda kullanılır.
Babam sana kitap aldım, dedi.
5-Ondalık sayılarda kullanılır.
5,02 ( beş tam yüzde iki )
6- Yazışmalarda tarihle, yer
adlarını ayırmak için kullanılır.
30 Ocak 2008, Artvin
7- Cümle başlarında kullanılan evet,
hayır, peki, yok, tamam, elbette, haydi sözcüklerinden sonra kullanılır.
Evet, akşama geleceğim.
Hayır, o kitabı okumadım.
Elbette, birlikte yemek yeriz.
8- İşaret adıllarından sonra
kullanılır.
O,
hızla kapıdan içeri girdi.
NOKTALI VİRGÜL ( ; )
1-
Birbirine bağlı cümleleri ayırmak için kullanılır.
2-Ama
fakat lakin ancak, yalnız, oysa hâlbuki ne var ki, bununla birlikte, öyleyse,
bu nedenle, sonuç olarak, çünkü gibi bağlaçlarla bağlanan cümlelerin
birincisinden sonra kullanılır.
Sabır acıdır; ama meyvesi atlıdır.
İKİ NOKTA ( : )
1- Açıklama yapılacak cümlelerin
sonunda kullanılır.
Canlılar ikiye ayrılır: Hayvanlar ve
bitkiler
2- Başkalarına ait sözler
aktarılırken bu sözlerden önce kullanılır.
Öğretmenim diyor ki : “ Birbirimizi
sevelim .“
3- Anlamları açıklanacak sözlerden
sonra kullanılır.
Doruk: Dağın en yüksek yeri
4- Konuşma çizgisiyle başlayan
konuşmalardan önce kullanılır.
Sevgi:
- Nereye gidiyorsun?
Selim:
- Bahçeye çıkacağım
5- Matematikte bölme işareti olarak
kullanılır.
24 : 6 = 4
ÜÇ NOKTA
1- Bitmemiş cümlelerin sonunda
kullanılır.
Büyük bir umutla yola çıktı…
2- Bir parçadan alınan yazılarak
anlatılan yerleri belirtmek için kullanılır.
…Ayağa kalktı. Odaya doğru yürüdü.
3- Birtakım nedenlerle açıklanmak
istenmeyen sözcüklerin yerine kullanılır.
… Bu
olaya şahit.
4- Konuşmada karşılık verilmediğini
anlatmak için kullanılır.
_
Kimin yaptığını gördün mü?
_ …
SORU İŞARETİ
1- Soru bildiren cümlelerin sonunda
kullanılır.
Niçin? Ne zaman?
Yemek
yiyecek misin?
2- Bilinmeyen tarih, yer, vb.
durumlarda kullanılır.
( ? – 1985 ) Doğum ve ölüm tarihi.
ÜNLEM (!)
1- Sevinç, acı, kızgınlık, korku,
şaşkınlık gibi duyguları anlatan cümlelerin sonunda.
Yaşasın! Başardım.
Off! Çok yoruldum.
2-Seslenme, hitap, uyarı
sözlerinden sonra
Ey Büyük Atatürk!
Hey, arkadaş!
3-Bir sözcüğün küçümseme, alay
anlamı katma amacıyla ayraç içinde kullanılır.
Senin ne kadar başardığını ( ! ) gördük.
KISA ÇİZGİ
1-Satır sonuna sığmayan sözcükleri
bölmede kullanılır.
2-İki sözcük arasındaki ilişkiyi
belirtmek için kullanılır.
Bursa – Ankara arasında demiryolu ulaşımı
yoktur.
Türkçe – Almanca sözlük
3-Dil bilgisinde ekleri göstermek
için kullanılır.
-ce -de -den
4-Heceleri ayırmada kullanılır.
Set – ba – şı
5-Matematikte çıkartma işareti
olarak kullanılır.
25 – 15 = 10
KESME İŞARETİ ( ‘ )
1-Özel adlara gelen durum ve iyelik
eklerini ayırmak için
Bursa’dan – Uludağ’a
2-Kısaltmalardan sonra getirilen
ekleri ayırmak için
TBMM’ye TV’ye
3-Sayılardan sonra gelen ekleri
ayırmak için
2008’de 5’inci
4-Bir harf ya da ekten sonra gelen
eki ayırmak için
di’li geçmiş zaman A’dan Z’ye kadar.
DÜZELTME (İNCELTME )İŞARETİ
1-Yabancı dillerden dilimize geçmiş
bu sözcüklerde (g) ve (k) ünsüzlerinin ince okunduğunu göstermek ve bu
isimlerden sonra gelen (a ) ve (u) seslerinin üzerinde kullanılır.
Rüzgâr – hikâye – kâğıt
2-Yazılışları aynı, okunuşları ve anlamları
ayrı olan sözcükleri ayırt etmek için okunuşları uzun olan ünlülerin üzerinde
kullanılır.
Hala - babanın kız kardeşi
Hâla - henüz
Yad - yabancı
Yâd - anma
UZUN ÇİZGİ (KONUŞMA ÇİZGİSİ) ( - )
1-Yalnızca karşılıklı konuşmalarda,
söz başlarında kullanılır.
- Dersine çalıştın mı?
- Hayır.
- Ne zaman çalışacaksın?
- Bu akşam çalışırım.
2-Konuşmalarda ad yazıldıktan sonra
kullanılır.
Ozan -
Bu kitabı okumam için bana verir misin?
İdil - Elbette, ancak yarın verebilirim.
Ozan -
Neden şimdi vermiyorsun?
İdil - Şimdi ben okuyorum. Bitmek üzere.
TIRNAK İŞARETİ (“ ’’)
1-Bir yazı içinde başkasından
olduğu gibi aktarılan sözlerin başına ve sonuna konur.
Dün Aslı “Çevreyi temiz tutmalıyız
arkadaşlar.” dedi.
2-Bir sözcüğün önemini belirtmek için
kullanılır.
Irmakların taşıdığı alüvyonların
birikmesiyle oluşan ovalara “delta’’ denir.
3-Kitap ve yazar adların yazı
içinde geçerken tırnak içine alınabilir.
O kitabı “Ömer SEYFETTİN” yazmış.
AYRAÇ (PARANTEZ)
1-Cümlede açıklamaların başına ve
sonunda kullanılır.
Atatürk elli yedi yıl (1881 – 1938)
yaşamıştır.
2-Piyeslerde kişilerin nasıl
davranacaklarını belirten sözler ayraç içindedir.
TEKİN: Benim dersim var.(Elindeki elmayı Tosun’a gösterir.)Bak
annem bana verdi.
3-Alıntıların aktarıldığı
eseri veya yazarı göstermek için
“Eğitimdir ki bir ulusun ya özgür, bağımsız,
şanlı yüksek bir toplum olarak yaşatır ya da tutsaklık ve yoksulluğa terk eder.”
(ATATÜRK)
NOT:
Değerli öğrencilerim: Bu konuları dosyalayıp saklamanız gerekmektedir. Çünkü bu
konular size öğretim yılı sonunu kadar lazım olacaktır. Hepinize başarılar
dilerim.
ZİYNET
NEBATİ
SINIF
ÖĞRETMENİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder