Ses : Akciğerlerden
çıkan havanın nefes borucu aracılığıyla yukarı çıkarak, gırtlaktaki ses
tellerine çarpmasıyla oluşan titreşimlere ses denir. Bir dilin en küçük birimi
sestir.
Konuşma ve Yazı : Düşünce, istek ve
duyguların sözle anlatımı “konuşma”; harf, hece
ya da resimlerle anlatımı “yazı” ile gerçekleşir.
Harf : Bir dilin başlıca seslerini yazıda
göstermeye yarayan işaretlere denir. Bir dildeki harflerin bütünü o dilin
alfabesini oluşturur.
Hece : Bir dilin sesten sonraki en küçük
birimi hecedir. Heceler bir veya birden
fazla sesten oluşabilir. Ağzımızın bir hareketiyle çıkan tek veya birleşik sese
hece denir. Her hecede mutlaka bir sesli olur. Bir kelimede kaç sesli varsa o
kadar hece vardır.
Türkçe’de heceler altı çeşittir :
1.
Bir sesliden oluşan heceler : a-dam, e-rik, o-dun...
2.
Bir sesli+Bir sessizden oluşan heceler :
al-çak, üzgün
3.
Sessiz+sesli : ba-lık
4.
Sessiz+sesli+sessiz : bal-çık
5.
Sesli+sessiz+sessiz : alt
6.
Sessiz+sesli+sessiz+sessiz : yurt
NOT
: “O” , hem harf, hem hece, hem de kelime olarak kullanılabilir.
Harf
...hece...kelime...cümle...paragraf....edebi eserler oluşur.
SES TÜRLERİ
Sesler, ses yolundan çıkışlarına göre
ikiye ayrılır:
1.
ÜNLÜLER (SESLİLER)
2.
ÜNSÜZLER (SESSİZLER)
ÜNLÜLER
Ünlüler, ses yolundan hiçbir engele
uğramadan çıkarlar. Tek başlarına okunur ve hece olabilirler. 8 ünlü vardır :
a, e, ı, i, o, ö, u, ü. Bunlardan dördü ince (e, i, ö, ü), dördü kalın (a, ı, o,u) ünlüdür.
Ünlüler
söyleyiş özelliklerine, dilin ve ses yolunun aldığı biçimlere ve dudakların
durumuna göre şu özellikleri gösterirler:
a)
Söyleyiş özelliğine ve dilin durumuna göre
ikiye ayrılır:
Geniş Ünlüler : a, e, o, ö
Dar Ünlüler : ı, i, u, ü
b)
Dudakların durumuna göre ünlüler :
Düz
Ünlüler : a, e, ı, i,
Yuvarlak
Ünlüler : o, ö, ü, ü
ŞEMA :
|
DÜZ
ÜNLÜLER
|
YUVARLAK ÜNLÜLER
|
||
Geniş
|
Dar
|
Geniş
|
Dar
|
|
KALIN
|
A
|
I
|
O
|
U
|
İNCE
|
E
|
İ
|
Ö
|
Ü
|
Bu tabloya göre her ünlünün 3 özelliği vardır: a ünlüsü ;
kalın, düz ve geniş...
ÜNLÜ
UYUMLARI
Türkçe’de ünlülerin kelime
içerisindeki dizilişiyle ilgili olarak iki önemli kuralı vardır :
1.
BÜYÜK ÜNLÜ (SESLİ) UYUMU
2.
KÜÇÜK ÜNLÜ (SESLİ) UYUMU
BÜYÜK ÜNLÜ
UYUMU
Türkçe’de sözcüklerde genel olarak,
kalın ünlülerden sonra kalın, ince ünlülerden sonra ince ünlü gelir. Türkçe’yi
başka dillerden ayıran bu temel özelliğe büyük ünlü uyumu denir. (Çocuklar, çiçekler, güzel). Bu durum,
kelimenin Türkçe olup olmadığını bize gösterir.
Bazı kelimeler Türkçe olduğu halde
büyük ünlü uyumuna uymayabilir:
·
Zamanla ses değişikliğine uğramış bazı
sözcüklerde bu kurala aykırılık olabilir. Ana bu kelimeler Türkçe sayılır :
kardeş (kardaş, karındaş), elma (alma), hangi (hangı, kangı), anne (ana).
3
·
Tek heceli kelimelerde bu kural aranmaz.
·
Birleşik kelimelerde aranmaz. Kelimeler
birleşikken uymaz, ayrı ayrı incelendiğinde uyarsa bu tür kelimeler Türkçe’nin
yapısına uygundur. Hanımeli....hanım + eli
·
Kök veya gövde halindeyken büyük ünlü uyumuna
uyduğu halde –yor, ki, -ken, -leyin, -imtırak, -gil eklerini aldığında kurala
uymayan kelimelerde özel durumdadır.
Getiri-yor, Sabah-ki, Yeşil-imtırak...
NOT
: Bazı yabancı kel. Tesadüfen uyuma uyabilir. Bunun Türkçe olup olmadığını
diğer kurallara bakarak karar vereceğiz.
(Cennet : Türkçe’de kel. –c- harfi ile başlamaz)
****
Yukarıda belirtilen durumlar dışında, bir sözcük b.ünlü uyumuna aykırı yapıda
ise, o sözcük yabancı kökenlidir. Dünya, otomobil, kitap ...Bu kelimeler
yabancı kökenli olduğundan b.ünlü uyumuna uymazlar.
KÜÇÜK ÜNLÜ (SESLİ) UYUMU
Bir kelimenin ilk hecesinde düz
sesli harf (a,e,ı,i) varsa, diğer hecelerinde de düz sesli harf olması gerekir.
Kelimenin ilk hecesinde yuvarlak sesli harf (o,ö,u,ü) varsa, diğer hecelerinde
ya düz-geniş (a,e), ya da dar-yuvarlak (u,ü) sesli harf bulunması gerekir. Buna
küçük ünlü uyumu kuralı denir.
*** (Kelimenin ilk hecesinde) (Diğer Hecelerde)
K.
Ünlü uyumuna uyan kelimelere örnek :
Kalem, kitap, merak, sevgi, odun
K.Ünlü
uyumuna uymayan kelimelere örnek: Horoz,palto, sembol, karpuz..
· Bazı
kelimeler k.ünlü uyumuna uyduğu halde b.ünlü uyumuna uymayabilir: Kalem, kitap
...
· Buna göre
bir kelimenin Türkçe olabilmesi için her iki kurala da uyması gerekir.
· B. Ünlü
uyumu incelenirken kelimelerin tüm heceleri dikkate alınır. Yani dört heceli
bir kelimede ilk üç hece büyük ünlü uyumuna uyarken, son hece uyumu bozuyorsa,
bu kelimeler kurala uymamış olur.
Getiriyor, otururken... Küçük
ünlü uyumunda ise yan yana gelen her hece dikkate alınır. Örneğin, “kolaylık” kelimesinin tüm hecelerine
bakarsak ilk hecedeki yuvarlak sesli o’dan sonra ikinci hecede düz-geniş –a-,
son hecede düz sesli –ı- yer almıştır. Birinci ve üçüncü heceyi dikkate
aldığımızda yuvarlaktan sonra düz sesli geldiği için kelimenin k.ünlü uyumuna
uymadığını sanabiliriz. Halbuki bu kelime k.ünlü uyumuna uymaktadır. Çünkü
yuvarlaktan sonra düz-geniş, düzden sonra düz sesli harf kullanılmıştır. Ko – lay – lık (Yuv.-düz/geniş-düz)
· Kuraldışı
: -o- sesinden sonra ikinci hecede
b-m-v-p seslerinden biriyle başlıyorsa bu durumda ikinci hecede –u- olabilir. Bu
tür kelimeler k.ünlü uyumuna uymamasına rağmen Türkçe’dir.
Örnek:
Hamur, avuç, sabun, çamur, kavun, kalbur, çabuk, karpuz, tavuk, kabuk, kaput,
yağmur, havuç, çaput, yamuk...
ÜNSÜZLERLER
VE ÜNSÜZ UYUMLARI, ÜNSÜZLERLE İLGİLİ KURALLAR
Dilimizdeki
29 harften 21’i ünsüzdür. (sessiz harf). Bunlar aşağıdaki tablo
gruplandırılmıştır:
Yumuşak
(Söylenişi
yumuşak, ağızdan titreşimli çıkan)
|
Sert
(Söyl.kuvvetli,sert,
ağızdan
titreşimsiz
|
|
Sürekli
|
Ğ,J,L,M,N,R,V,Y,Z
|
F,H,S,Ş
|
Süreksiz
|
B,C,D,G
|
P,Ç,T,K
|
Sürekli Ünsüzler: Başlarına
bir ünlü geldiğinde söylenişi uzayıp giden yani sürekli söylenebilen
ünsüzlerdir. Örn. : z sesi, ezzzzz...
Süreksiz Ünsüzler: Başlarına
bir ünlü geldiğinde sürekli söylenemeyen ünsüzlerdir. Örn.: k sesi, ek. (Ses
kesiliyor, devam etmiyor.)
SES OLAYLARI
A)
Sözcük sonlarında Kullanım:
Türkçe
kelimelerin sonunda b,c,d,g harfleri bulunmaz. Bu nedenle dilimize giren ve
sonunda b,c,d,g harfi bulunan kelimelerin sonundaki bu harfler sertleşir.
(B – p , c – ç, d – t, g – k
dönüşme olur. ) Örnek : harab ...harap
Özel Durumlar : 1.
Bu kural,bazı tek heceli kelimelerde
anlam değişmesine yol açacağı için uygulanmaz
Örn.: Ad : isim .... at : bir hayvan
(hac...haç, öd...öt, od...ot)
2.Dilimizde bazı tek heceli kelimeler
–ğ ile bitebilir. Bunun dışında Türkçe sözcüklerin sonunda –ğ bulunmaz. (Yağ, dağ, sağ, çağ, bağ....)
B. ÜNSÜZ YUMUŞAMASI (SERTSESSİZLERİN
YUMUŞAMASI)
(Ünsüz değişimi / Ünsüz Değişmesi )
Sonunda p-ç-t-k harfleri
(süreksiz-sert) bulunan kelimelere ünlü ile başlayan bir ek
getirildiğinde sert olan p-ç-t-k harfleri yumuşar. Yani b,c,d,g (ğ) ‘ye
dönüşür. Bu kurala ünsüz yumuşaması denir.
Örnek : Kitap ... Kitap – ım ....Kitabım
Ahenk-e
...ahenge, sağlık-ı...sağlığı
Özel Durumlar:
1.
Tek heceli kelimelerin çoğunda yumuşama
olmaz. Örnek: İç – imiz...içimiz.
2.
Tek heceli kelimelerin bazısında ise yumuşama
olur. Örnek: Kap-ın...kabın
3.
Özel isimlerde kesinlikle yumuşama olmaz.
Örnek: Ürgüp’ e, Zeynep’in
4.
Dilimize Batı ve Doğu dillerinden girmiş
birçok kelimede yumuşama olmaz. Örnek :
Devlet-imiz, Tank-ın, Hukuk-un, Hürriyet-imiz, Sanat-ın, Millet-in
5.
Fiil kök veya gövdelerine çeşitli yapım
ekleri getirilerek türetilen bazı kelimelerde yumuşama olmaz. Örnek:
Taşı-t-ımız, Kon-u-t-un
DİKKAT : Ünsüz yumuşaması kuralına uymayan kelimeleri,
yumuşatarak yazmak yanlıştır. Örnek: Zonguldak’a gittik (Doğru), Zonguldağ’a
gittik. (Yanlış)
C. ÜNSÜZ BENZEŞMESİ (ÜNSÜZ SERTLEŞMESİ)
P,
ç, t, k, f, h, s,ş harfleri ile biten bir kelimeye c, d, g harfleri ile
başlayan bir ek gelirse, ekin başındaki yumuşak harfler sertleşir. Buna göre;
c-ç, d-t, g-k olur.
Örnek: Kebap-cı...kebabçı, Yavaş-ca...yavaşça,
Ayak-cak...ayakçak, ayak-da...ayakta, yurt-dan...yurttan, ses-deş...sesteş,
yap-dı...yaptı, aç-dır...açtır, at-gı...atgı, seç-gin...seçkin, çalış-gan...çalışkan,
kıs-gaç...kıskaç...
NOT : Bu kural, sayıların rakamla yazılışlarında
da geçerlidir. Buna göre rakamlar okunur ve okunuşu p, ç, t, k, f, h,s, ş
harflerinden biriyle biterse, ekler de sertleşir. Buna uyulmazsa yazım yanlışı
yapılmış olur.
Örnek : Saat 3’de geldim. (Yanlış), Saat 3’te
geldim (Doğru)
Özel Durumlar:
1.
Bazı birleşik kelimelerin bu kurala uymadığı
görülür : Dikdörtgen, Akciğer...
2.
Bazı matematik terimlerinin bu kurala
uymadığı görülür: Üçgen, beşgen..
3.
–De, da bağlacı, başlı başına bir kelime
olduğu için p, ç,t,k,f,h,s,ş harfleriyle biten kelimelerden sonra gelse bile
sertleşme kuralına uymaz. Zaten de, da bağlacını –d, -d ekinden ayıran en
önemli özelliklerden biri de budur.
Örnek:
Gitsek de olur, gitmesek de..
Ç- ÜNLÜ DARALMASI (DARLAŞMA)
Bir kelimede düz-geniş ünlülerden
(a, e) sonra –yor eki gelirse, bu ünlüleri darlaştırarak –ı-i-u-ü ‘ye
dönüştürür. Geniş olan ünlülerin daraldığı için bu kurala ünlü daralması denir.
Örnek :
Yazma-yor...yazmıyor, anla-yor...anlıyor, hopla-yor...hopluyor.
Dilimizde
birçok yerde, yanlış ünlü daralması da yapıldığı görülür. Kaynaştırma
harflerinden y’den önce gelen a, e ünlüleri konuşmada daralabilir. Ama bu
daralma yazıda gösterilmemelidir. Almayan (Doğru)... Almıyan (Yanlış),
Bekleyecek (Doğru)...Bekliyecek (Yanlış)
Özel
Durumlar :
Bazı kelimelerde –yor eki
kullanılmadığı halde, ünlü daralması olabilir. De- ve Ye- kelimelerine ünlü ile başlayan ek
geldiğinde araya –y- kaynaştırma ünsüzü girer ve bu
kaynaştırma ünsüzü kelimelerin
kökündeki e’leri i’ye dönüştürür. Örnek: Diye, diyen, yiyecek, yiyerek...
NOT : Ünsüzle
biten kelimelere –yor eki geldiğinde, kelimenin kökü ile ekin arasına ı, i, u,
ü yardımcı sesleri gelir. Bu, ünlü daralması ile karıştırılmamalıdır. Buna
göre, aşağıdaki kelimelerde ünlü daralması yoktur: Oturuyor, iniyor, bakıyor...
D. ÜNLÜ DÜŞMESİ (HECE DÜŞMESİ, SES
DÜŞMESİ) :
Türkçe’de
bazen kelimelerden bir ünlünün düştüğü
görülür. Ünlü düştüğünde hece sayısı da azaldığından bu kurala ünlü düşmesi
yanında hece düşmesi, hece azalması da denir. Türkçe’de hece düşmeleri
aşağıdaki çeşitlere ayrılır:
a)
İkinci hecesinde dar ünlü (ı,i,u,ü) bulunan
bazı kelimelere, sesli harfle başlayan bir ek gelirse, ikinci hecedeki dar ünlü
düşer. Örnek: Akıl-ı ...aklı
b)Sesli harfle
biten bazı isim köklerinden –la, -le eklerini kullanarak fiil türetildiğinde
ses düşmesi görülür. Örnek: Koku-lamak....koklamak
c)
Bazı renk isimlerine –ar, -er ekleri
getirilerek fiil türetildiğinde, ismin sonundaki ünlü düşer. Örnek:
Sarı-armak....sararmak. Not: Kızarmak ve
yeşermek kelimelerinde bir ünlü, bir ünsüz düşer. Örnek:
Kızıl-armak....kızarmak.
d)İkinci
hecesinde dar ünlü bulunan bazı fiillere yapım eki getirilip isim yapıldığında
ünlü düşmesi görülür. Örnek:
Ayır-ım...ayrım
e)
Bazı fiillerden fiil türetildiğinde ünlü
düşmesi görülür. Örnek: Çevir-il...çevrilmek.
f)
Bazen iki kelime birleşirken ünlü düşmesi
olur. Örnek: Kayıp-olmak...kaybolmak.
g)Türkçe’de
bazı kelimeler iki şekilde yazılabilir. Aşağıda verilen kelimelerin her iki
yazılışı da doğrudur. İkinci tür yazılışta ünlü düşmesi vardır.
Ünlü Düşmesi Yok Ünlü Düşmesi Var
Nerede Nerde
Nereden Nerden
Burada Burdan
Şurada,
Şuradan Şurda ,
Şurdan
Orada,
Oradan Orda, Ordan
İçeride,
içeriden, dışarıda İçerde,
içerden, dışardan
İleride, ileriden, yukarıda İlerde, ilerden, yukardan
E. ÜNLÜ TÜREMESİ
Bazı kelimelerin anlam yönünden
küçültülmesi veya pekiştirilmesi sırasında kelimelerin kökü ile aldığı ekin
arasına bir ünlü gelebilir. Buna ünlü türemesi denir. Ünlü türemesi hece
sayısını artırır.
Örnek:
Az-cık---azıcık
F. ÜNSÜZ TÜREMESİ
Bazı tek heceli kelimeler ünlü ile
başlayan bir ek aldıklarında veya “etmek, eylemek, olmak” yardımcı fiilleriyle
birleştiklerinde asıl kelimenin sonundaki ünsüz ikizleşir. Buna ünsüz türemesi
denir. Ünsüz türemesi hece sayısını değiştirmez. Örnek: Af-etmek...affetmek,
his-i ...hissi
G.ÜNSÜZ DÜŞMESİ
K
ünsüzü ile biten bazı kelimelere –cik, -cek küçültme ve sevgi ekleri getirildiğinde
kelimenin sonundaki –k sesinin düştüğü görülür. Buna ünsüz düşmesi denir.
Örnek: Minik-cik...minicik.
Bazen –ı, -msa ekleri de ünsüz düşmesine neden olur: Örnek:
Ufak-l...ufalmak, küçük-mse...küçümsemek.
H. İÇ SES BENZEŞMESİ (ÜNSÜZ BENZEŞMESİ)
Ünsüz sertleşmesine de benzeşme
dendiğini biliyoruz. O ses olayı ekte meydana gelir. Türkçe’de bir de kelimenin
içinde meydana gelen benzeşme vardır. Bunu şöyle anlatabiliriz:
Dudak ünsüzlerinden olan –b harfi,
kendisinden önce gelen diş ünsüzü –n’yi dudak ünsüzü olan –m’ye dönüştürür. Buna
göre bir dudak ünsüzü (b), bir diş ünsüzünü (n), kendisine benzetmiş olur. Bu
durumda ünsüz değişimi de söz konusudur. Çünkü n ile m birbirlerinin yerini
almıştır. Örnek : Çenber...çember,
tonbul...tombul
Not:
Bu kural birleşik kelimelerde ve özel isimlerde uygulanmaz. Örnek: İstanbul,
binbaşı...
K. ÜNLÜ DEĞİŞMESİ
Daha önce belirtildiği gibi
Türkçe’de kelimeler ek aldığında, köklerinde değişiklik olmaz. Bu kural iki
kelime için geçersizdir. Buna göre, “ben, sen” sözcüklerine
ismin
–e hali (yönelme durumu) eki getirildiğinde kökteki e sesleri a’ya dönüşür.
Buna ünlü değişmesi denir. Örnek:
Ben-e...bana, Sen-e....sana
ÖNEMLİ NOT : Sınavlarda bazen “ses değişmesi” şeklinde
sorular sorulmaktadır. Ses dendiğinde hem ünlü, hem ünsüz akla gelir. Bu nedenle
“ses değişmesi” veya “ses değişikliği” ifadeleriyle karşılaştığımız zaman
aklımıza aşağıdaki ses olayları gelmelidir:
1.
Ünsüz yumuşaması : p-ç-t-k....b-c-d-g-ğ
2.
Ünsüz sertleşmesi : c-d-g...ç-t-k
3.
İç ses benzeşmesi : n...m
4.
Ünlü daralması : a....ı-i-u-ü
5.
Ünlü değişimi
: e....a
L. KAYNAŞMA (KAYNAŞTIRMA)
Türkçe kelimelerde iki sesli harf
yan yana gelmez. Bu nedenle sesli harfle biten bir kelimeye, sesli harfle
başlayan bir ek gelirse, iki seslinin arasına bir sessiz girer. Bu sessiz , iki
sesliyi kaynaştırır. Bu sessiz harfe kaynaşma (kaynaştırma) harfi, bu olaya da
kaynaşma (kaynaştırma) denir. Bazı kaynaklarda yardımcı ünsüz olarak da
adlandırılan kaynaştırma harfleri –y-ş-s-n’ dir. Kaynaşma harfleri daha
çok isim tamlamalarında kullanılır. Örnek : Kapı-y-ı , Akşam sefa-s-ı
Yukarıdaki
ifadelerden de anlaşılacağı gibi isim tamlamalarında tamlayan –n, tamlanan –s kaynaşma harflerini
alır. Türkçe’de sadece “su, ne” kelimeleri bu kurala uymaz . Örnek: Su-y-un
tadı, Ne-y-in tadı
NOT : -Ş
kaynaştırma harfi, bazen sözcüğün sonundaki –ş ile karıştırılır. Buna dikkat
etmek gerekir. Altı-ş-ar,
yedi-şe-er (Kaynaşma var)
Beş-er
(Kaynaşma yok)
NOT : Kaynaşma harfinin olup olmadığını
aranırken, iyelik eklerine de dikkat etmek gerekir. Örnek : Onun
defter-i-n-i (Kaynaşma var) , Senin
defter-in-i (Kaynaşma yok)
M. ULAMA
Cümle içerisinde sessizle biten bir
kelimeden sonra, sesliyle başlayan bir kelime gelirse, bu iki kelime okunuşta
birleşir. Buna ulama denir. Ulamanın olabilmesi için
kelimelerin arasında hiçbir noktalama
işareti bulunmamalıdır. Aşağıdaki cümlelerde ulama vardır: Sensiz olamam,
Senden ayrılamam, okullar açıldı.
NOT :
Sınav sorularında “ses olayı” sözüyle karşılaştığımız zaman, yukarıda
açıkladığımız bütün ses olaylarını aklımıza getirerek soruyu cevaplamalıyız.
Bazıları ulama ve kaynaşmanın ses olayı olmadığını zanneder. Halbuki bunlar da
birer ses olayıdır.
NOT
: Vurgu ve Tonlama da ses bilgisi ile ilgilidir. Bu nedenle bunları da bu
bölümde ele alacağız:
TONLAMA
Cümleleri söylerken sözcükleri veya
harfleri sert, yumuşak, uzun, kısa, alçak ve yüksek gibi değişik seslerle
belirtmeye tonlama denir. Tonlama öfke, sitem, beğenme, umut vb. duygularımızı
karşıdaki kişiye iletmemizi sağlar. Konuşmalarda özellikle topluluğa hitap
ederken veya şiir okurken tonlamaya dikkat etmek gerekir. Şairlerin ve
yazarların duygularını tonlamaya dikkat ederek daha iyi anlar ve karşımızdaki
kişilere aktarmış oluruz.
Örnek : Ne yapıyorsun? Cümlesini
kızgınlık anında başka, şaşma anlatırken başka, hâl hatır sorarken başka ses
tonlarıyla sorarız.
VURGU
Kelime veya cümlelerde herhangi bir
hecenin ya da sözcüğün diğerlerine göre daha baskılı yani kuvvetli söylenmesine
vurgu denir. Vurgu anlam yönünden önemli heceleri ya sözcükleri öne çıkarmaya
yarar. Türkçe’de iki çeşit vurgu vardır:
1.
Kelime Vurgusu : Bir
kelimede herhangi bir hecenin diğerlerine göre daha kuvvetli söylenmesidir.
Kuvvetli söylenen hece olduğu halde bu olay kelimede meydana geldiği için
kelime vurgusu olarak adlandırılır. Türkçe kelimelerde vurgu genellikle son
hecelerdedir. Kelime vurgusu ile ilgili önemli özellikler şunlardır:
a)
Tek heceli kelimelerde vurgu bulunmaz.
b)
Vurgu genellikle son hecede bulunur.
c)
Kelimeye bir ek getirilirse, son hecedeki
vurgu eke geçer. Çünkü bu durumda son hece ek’tir. Örnek: Kitap ....
kitapçı
d)
İki heceden oluşan yer adlarında vurgu
genellikle birinci hecededir. Örnek : Konya
e)
Pekiştirilmiş kelimelerin başına getirilen
heceler vurguludur. Örnek: Masmavi
2.Cümle Vurgusu : Cümlede
herhangi bir kelimenin diğerlerine göre daha kuvvetli söylenmesidir. Türkçe’de
genellikle yüklemden bir önceki kelime vurguludur. Aşağıdaki cümlelerde
sırasıyla özne, nesne, zarf tümleci e dolaylı tümleç vurgulanmıştır.
Dün
okuldan defteri Ayşe aldı. (Ayşe : Özne)
Ayşe,
dün okuldan defteri aldı. (Defteri :
Nesne)
Ayşe,
defteri okuldan dün aldı. (Dün: Zarf T.)
Ayşe,
dün defteri okuldan aldı. (Okuldan :
Dolaylı T.)
Sınav sorularında vurgu öğe şeklinde
sorulabildiği gibi, “yer, zaman, kişi” şeklinde de sorulabilir.
Konu
Şeması
Ses
Harf
Hece
Ünlüler
ve özellikleri
Ünlü
uyumları
B.ünlü
uyumu
K.ünlü
uyumu
Ünsüzler,
ünsüz uyumları, kurallar
Ses
Olayları
Sözcük
sonunda kullanım
Ünsüz
yumuşaması (Sert sessizlerin yumuşaması)
Ünsüz
benzeşmesi (ünsüz sertleşmesi)
Ünlü
daralması (darlaşma)
Ünlü
düşmesi (hece düşmesi, ses düşmesi)
Ünlü
türemesi
Ünsüz
türemesi
Ünsüz
düşmesi
İç
ses benzeşmesi (ünsüz benzeşmesi)
Ünlü
değişmesi
Kaynaşma
(kaynaştırma)
Ulama
Tonlama
Vurgu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder